|
|
|
Yaşanmış dramatik bir tesadüf
Bu yaşanmış hikaye sizlerle paylaşmak istiyorum. Olay, Türkiye de tatilde birbirine sırılsıklam aşık olan iki sevgilinin hikayesi. Bu iki sevgili ayrı ülkelerden geldiklerinden birbirilerini bir daha görmek mümkün olmadığından, kendi aralarında bir karar almışlar. "Biz birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi kanıtlamak için, bir sene sonra aynı otelde, aynı günde ve aynı saatte tekrar buluşalım". diye söz veririler. Bir sene sonra aynı tarihte, aynı otele giden delikanlı bir de ne görsün.... Otel yanmış kül olmuş! Üzülür ve planı suya düşer. Oralarda sorup şoruştururken bir öğrenirki sevdiği kız ondan bir gün önce gelmiş ve otelde o da yanmış.
Çok dramatik bir hikaye, değilmi arkadaşlar?
Kahramanca
|
|
|
|
|
|
|
|
Dağ Rüzgarı
Kaderde senden ayrı düşmekte varmış
doğrusu bunu hiç düsünmemiştim
seni tanımadan
hele seni böyle deli divane sevmeden önce
yalnızlık güzeldir diyordum
al başını kaç bu şehirden
ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
rüzgarın iyot kokularının karıştığı denizlere git
git gidebildiğin yere diyordum
oysaki senden kaçılmazmış
bilmiyordum!
yine de dayanmaya çalışıyorum işte
bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine
benzeyen
gezen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
rüzgar güzel bir koku getirmişse
saçlarını okşayıp getirmiştir diye avunuyorum
yaşamak seninle bir başka zamanı
bir başka zamanda seni yaşamak
herşeyden önce sen
elbette sen
mutlaka sen
ister uzakta ol, ister yanıbaşımda dur
sen ol yeterki bu zaman icinde
ben olmasamda olur
seni bir yumağa sarıyorum yıllardır
bitmiyorsun
çaresizliğim gün gibi aşikar
su olup çesmelerde akan güzelliğin
inceliğin ışık ışık yüzüme vuran
sen güneş kadar sıcak
tabiat kadar gerçek
sen bahcelerde cicek actiran
sudan havadan günesten yüce varlık
sen o tek sevgi içimde sen
görebildiğim o tek aydınlık
bir nefeste benim için al
havasızlıktan öldürme beni
bulutlara yildizlara benim için bak
susadım diyorsam bir yudum su
işmelisin
ben yorulduysam sen oturmalısın
ellerim sevilmek istiyor
saçlarım okşanmak
dudaklarım öpülmek istiyor
anlamalısın
ağaçların yeşilliği kalmadı,
gökyüzünün mavisi yok
kim bu çaresiz adam, bu kıpkırmızı
gözler kimin
kaç gecedir uykusu yok
gündüzü yok, gecesi yok, yok, yok
anladım
sensiz yaşamanın dünyada imkani yok
beni bunca saracak ne vardı
kanıma girecek
gözbebeklerime oturacak
bir senfoni gibi kulaklarımdan eksilmeyecek
ne vardı
hiç karşıma çıkmasaydın
bu kör olası gözler görmeseydi seni
ne vardı
güzelliğini hiç bilmeseydim
bir dua gibi bellemeseydim adını
ne vardı bütün gece
gözlerimi tavana dikerek
seni düşünmeseydim...
Ümit Yaşar Oğuzcan
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxx |
|
http://www.youtube.com/watch?v=INDp85JWIBU&feature=related
BEDIRHAN GÖKCE |
|
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxx
xxxxxxxxx |
|
|
|
|
|
|
|