bomba

BomBa

Bir tımarhanede deliler ayaklanır ve binanın
orta bahçesini işgal ederler. Hiçbiride dağılmaz.
 Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeliği 
açarlar ve aynısını uygulamaya karar verirler.
 Yönetmeliye göre bir doktoru çırılçıplak soyar
 delilerin içine atarlar. Doktor içeri girince *
 BOMBAAA * diye bağırır. Bunu gören deliler 
doktoru tuttukları gibi camdan dışarı atarlar.
 Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanır ve 
konuşurlar. Bu işte bir yanlışlık vardır.
 Delilerin hepsinin dağılması gerekmektedir. 
Yeniden denerler. Bir doktoru daha soyup içeri 
atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bağırır. Deliler onu da 
tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Başhekim en 
sonunda bir de ben deniyeyim der ve soyunup 
delilerin arasına girer ve * BOMBAAA * diye
 bağırır. Bunun üzerine bütün deliler kaçışır 
ve binayı ve orta bahçeyi terk ederler
. Doktorlar merak eder ve biraz akıllı 
olanlarından toplayarak bu durumu sorarlar.
 Niçin siz ilk iki doktor girdiğinde binayı
 boşaltmadınız da son başhekim girdiğinde 
boşaltınız? derler. Delilerde "İlk giren iki 
bombanın fitili uzundu ama son giren 
bombanın fitili kısaydı zamanımız yoktu 
içerde patlamasın diye böyle yaptık" derler.


 
SAAT
 
 
HABER
 
Dağ Rüzgarı
Kaderde senden ayrı düşmekte varmış
doğrusu bunu hiç düsünmemiştim
seni tanımadan
hele seni böyle deli divane sevmeden önce
yalnızlık güzeldir diyordum
al başını kaç bu şehirden
ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
rüzgarın iyot kokularının karıştığı denizlere git
git gidebildiğin yere diyordum
oysaki senden kaçılmazmış
bilmiyordum!
yine de dayanmaya çalışıyorum işte
bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine
benzeyen
gezen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
rüzgar güzel bir koku getirmişse
saçlarını okşayıp getirmiştir diye avunuyorum
yaşamak seninle bir başka zamanı
bir başka zamanda seni yaşamak
herşeyden önce sen
elbette sen
mutlaka sen
ister uzakta ol, ister yanıbaşımda dur
sen ol yeterki bu zaman icinde
ben olmasamda olur
seni bir yumağa sarıyorum yıllardır
bitmiyorsun
çaresizliğim gün gibi aşikar
su olup çesmelerde akan güzelliğin
inceliğin ışık ışık yüzüme vuran
sen güneş kadar sıcak
tabiat kadar gerçek
sen bahcelerde cicek actiran
sudan havadan günesten yüce varlık
sen o tek sevgi içimde sen
görebildiğim o tek aydınlık
bir nefeste benim için al
havasızlıktan öldürme beni
bulutlara yildizlara benim için bak
susadım diyorsam bir yudum su
işmelisin
ben yorulduysam sen oturmalısın
ellerim sevilmek istiyor
saçlarım okşanmak
dudaklarım öpülmek istiyor
anlamalısın
ağaçların yeşilliği kalmadı,
gökyüzünün mavisi yok
kim bu çaresiz adam, bu kıpkırmızı
gözler kimin
kaç gecedir uykusu yok
gündüzü yok, gecesi yok, yok, yok
anladım
sensiz yaşamanın dünyada imkani yok
beni bunca saracak ne vardı
kanıma girecek
gözbebeklerime oturacak
bir senfoni gibi kulaklarımdan eksilmeyecek
ne vardı
hiç karşıma çıkmasaydın
bu kör olası gözler görmeseydi seni
ne vardı
güzelliğini hiç bilmeseydim
bir dua gibi bellemeseydim adını
ne vardı bütün gece
gözlerimi tavana dikerek
seni düşünmeseydim...

Ümit Yaşar Oğuzcan



xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxx
 
http://www.youtube.com/watch?v=INDp85JWIBU&feature=related
BEDIRHAN GÖKCE
 
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxx
xxxxxxxxx
 
Bugün kac kisi 23 ziyaretçi (28 klik) BUGUN KACKISI
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol